-
1 türlü
iki türlü so oder so, auf zwei verschiedene Arten;her türlü jede(r) mögliche; jede Art von D;türlü türlü allerlei; alle Möglichen;başka türlü anders, auf andere Art und Weise;bu türlü so, ein solcher -
2 türlü
1.ра́зный, разли́чный; разнообра́зный; всевозмо́жный2.род; разнови́дность3.sporlar kaç türlüdür — ско́лько существу́ет ви́дов спо́рта
по-ра́зному; разли́чно; каки́м-ли́бо о́бразомbaşka türlü — и́на́че, по-друго́му
başka türlü yapamazdı — он не мог поступи́ть по-друго́му
bu türlü — а) тако́й; б) так
hiç bir türlü — ни под каки́м ви́дом
iki türlü — двоя́ко
üç türlü — троя́ко
-
3 türlü
(определённого) видаbir türlü - а) одного вида; б) перен. какой-то не такой, странныйсм. hucureki türlü - двух видовçeşit-türlü - разные, разнообразные -
4 türlü
1) növ, çeşid; 2) müxtəlif, cürbəcür, növbənöv; türlü düşünceler – müxtəlif fikirlər; türlü yemekler – cürbəcür yeməklərcürbəcür, çeşid, müxtəlif, növ, növbənöv -
5 türlü
adj. various, varied, variegated, sundry--------n. hotchpotch, hodge podge, olio, mixed vegetables--------türlü (güveçte)n. olla* * *hodgepodge -
6 türlü
[T türlü, from OT *tür]: kind, sortA Concise Gagauz Dictionary with etymologies and Turkish, Azerbaijani and Turkmen cognates > türlü
-
7 turlu
n. m. 'Blower', phone, telephone. Il m'a filé un coup de turlu: He gave me a ring. -
8 türlü
1. sort, kind, variety. 2. stew made of mixed vegetables. 3. various, varied, diverse, multifarious. -sü /ın/ all kinds of, all sorts of: Bu firmaya geleli müdürlerin türlüsünü gördüm. I´ve seen all sorts of bosses since I´ve been with this firm. - türlü all sorts of, all manner of. -
9 türlü türlü
разли́чные, разнообра́зные; ра́зные -
10 türlü türlü
adj. all sorts, many kinds of, divers, diverse, manifold, miscellaneous -
11 türlü türlü
cur bi cur--------cûrbicûr -
12 türlü-türlü
разнообразный -
13 türlü türlü
all sorts of, miscellaneous, manifold, sundry -
14 turlu
-
15 türlü
һәртөрле; төрле -
16 turlu
сущ.арго. телефон -
17 türlü
cûre -
18 türlü yemeği
tirşik -
19 türlü
1. Növ; çeşid2. Müxtəlif -
20 türlü
مشكل
См. также в других словарях:
türlü — sf. 1) Çok çeşitli özellikleri olan, çeşit çeşit, muhtelif 2) is. Çeşitli sebzelerle pişirilen yemek Birleşik Sözler bin türlü bir türlü bu türlü envaitürlü … Çağatay Osmanlı Sözlük
turlu — n.m. Sexe de la femme. / Téléphone : Un coup de turlu … Dictionnaire du Français argotique et populaire
bir türlü — zf. 1) Tekrarlı kullanıldığında işin yapılmasının da yapılmamasının da aynı derecede kötü olduğunu belirten bir söz Gelsem bir türlü, gelmesem bir türlü. 2) Hiçbir biçimde, hiçbir yolla Deminki yirmi beşliği aradım, bir türlü bulamadım. S. F.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bin türlü — sf. 1) Birbirinden çok farklı, çok değişik, bin çeşit 2) zf. Birbirinden çok farklı biçimde, çok değişik biçimde Klasik şiirin yıkıldığından beri şiiri, bin kişi bin türlü tarif ediyor. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
bu türlü — zf. Böyle, bu biçimde Bu türlü konuşanlar, bazı güçlü kişilere yaranmak çabası içindedirler. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
bacak kadar boyu var, türlü türlü huyu var — yaşı küçük ancak herkesten farklı alışkanlıklar, huylar edinmiş anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
saçları iki türlü olmak — yaşı ilerlemiş bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
turlukt — turlùkt interj. kartojant nusakomas kliuksėjimas: Mūsų arklys kap bėga, tai tik viduriuos turlùkt turlùkt Prng … Dictionary of the Lithuanian Language
ţurluburlu — ţúrlu búrlu adv. Trimis de siveco, 10.08.2004. Sursa: Dicţionar ortografic ţurlu burlu adv. (reg.; despre părul capului) zbârlit. Trimis de blaurb, 24.03.2007. Sursa: DAR … Dicționar Român
ESHA' — Türlü türlü, günâ gûn, rengârenk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜTEADDİD — Türlü türlü, çeşitli. Bir çok. Birden fazla … Yeni Lügat Türkçe Sözlük